Kartalkaya faciası ile ilgili yargılama başladı. Ancak yargılamada Turizm Bakanlığı’nın hiçbir yetkilisi sanık olarak yer almıyor. Turizm Bakanlığı yetkililerinin sanık sıfatıyla yargılamada bulunmaması, konaklama sektörünün faciaya yol açan yapısal özelliklerinden kaynaklanıyor.
Neoliberal politikaların ayırt edici özelliklerinden birini sanayi ve hizmet sektöründe kamusal denetim mekanizmalarının zayıflatılması oluşturmuştu. Bu doğrultuda turizm işletmelerinde; çalışan güvenliği, gıda güvenliği, çevre güvenliği ve yangın güvenliği gibi hizmetler maliyet arttırıcı faktörler olarak görülmekteydi. İşletmelerin maliyetlerinin artması ise özellikle dış turizm gibi ihracat kalemi olarak değerlendirilebilecek turizm sektörleründe ciro baskısına ve sonuçta ekonomik kayıplara yol açabilirdi. Bu nedenle turizm tesislerinde konaklayan kişilerin sağlık ve güvenliği konularında çok titiz davranılmaması, bu konudaki önlemlerin en alt düzeyde karşılanması yeterli sayılmaktaydı. Bunun aksi neoliberal politikalarla uyumlu değildi. Turizm sektöründeki bir yatırımcının Turizm Bakanlığı’na getirilmesinin de böyle bir anlamı bulunmaktaydı.
Kartalkaya faciası sonrasında Turizm Bakanlığı yetkilerinin yargılanması bu nedenle gündeme gelemiyor. Kartalkaya faciasının tek sorumlusunun, sorumluluklarını yerine getirmeyen otel yetkilileri olamayacağını herkes kabul ediyor. Ancak Turizm Bakanlığı yetkililerinin yargılanması sistemi tartışmaya açacağı için, bu olanaklı olmuyor. Oteldeki eksiklikleri raporlamayan Turizm Bakanlığı denetimcileri, Turizm Bakanlığı’ndaki idareciler ve kamu güvenliğini ciro baskısına kurban olarak sunan neoliberal politikalar da facianın nedenleri arasında yer almaktadır. Kartalkaya faciasında bir tuğla çekilirse bütün yapı, toz ve duman altında kalacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder